Bozcaada'dan Merhaba...

Kışlar çabuk geçiyor.
Yıllardır her kış Bozcaada Sözlüğü'nü bitireceğim diye başlayıp, Mart ayında da pes etmekten bıktım.
Hem yazdıklarımı sabitlemek, hem de sizlerin katkılarıyla sözlüğe farklı renkler katmak için bu bloğu açtım.
Bozcaada Sözlüğü'ne katkıda bulunmak isterseniz, ki isteyin, "Nasıl Katkıda Bulunabilirim?" bölümünden ayrıntıları öğrenebilirsiniz. Başka önerileriniz varsa "Öneriler" bölümüne yazabilirsiniz.
Teşekkür ederim.
Melih Güney

17 Haziran 2008 Salı

PİLAVOĞLU


PİLAVOĞLU


1-
Bir ticani tarikatıdır. Kemal Pilavoğlu tarafından 1930'larda Ankara'nın Çubuk ve Keskin ilçeleri ile Çankırı Şabanözü'nde örgütlenmişlerdir. Rüyasında Ahmed Et-Ticani'den tarikat ruhsatı alan Kemal Bey ve müritlerini meşhur kılan eylem ve söylemleri şöyledir:

Söylemleri: "heykel puttur", "laiklik dinsizliktir", "Hilafeti kaldıran Atatürk mel'undur", "Türkçe ezan küfürdür"
Eylemleri: 1949 Şubatında TBMM genel kurulunda Arapça ezan okumak, memleketteki Atatürk heykel ve büstlerini tahrip etmek.

Başı bugünlerde de belada olan Hüseyin Ürkmez (hani şu 14 yaşında kızla basılan dindar yazarımız), hapishane anılarında onlardan şöyle bahsediyor:
"Bir de Kemal Pilavoğlu vardı, hapishanede. Kimine göre sahtekâr, yalancı ve ahlaksız; kimine göre de büyük veli... Şalvarlı, poturlu, sakallı, sakalsız tipler. Başlarında takke ile kalpak arası başlıklar, ayaklarında çarıklar, lastikler. Paçaları dizlerine kadar uzanan yün çorapların içine sokulu acayip kılıklı insanlar. Orta Anadolu insanları. Çoğunun adının başında bir de 'deli' eki var. Deli Sadık, Deli Yusuf, Deli Mevlut... Delilik onlarda bir unvan gibi... Hapishane idaresi onları çok ezerdi. Çok acırdık. Ama onlar hallerinden şikayet etmezlerdi. Hatta ölmedikleri için hayıflanırlardı. Şu zalim gardiyanların dayaklarıyla ölseler şehit olacaklardı..."
Şu Bizimkiler, Hüseyin Ürkmez
27 Mayıs'tan sonra ise Pilavoğlu ve Bozcaada birlikte anılmaya başlanır. Çünkü; Pilavoğlu ve müritleri Bozcaada'ya sürülmüştür. Ada ekonomisini ve dolayısıyla Ada halkını etkisi altına almayı kısa sürede başarmıştır. Fırın, kasap, pastane,....Pilavoğlu'nun eline geçmiş, şarap üretimini engellemek için "Şarap üretmek günahtır, üzümlerini şarapçılara verenler cehennemde cayır cayır yanar" diyerek onları pekmez yapımına yönlendirmiş ve bu işten iyi para kazanmıştır.

Karısının ihbarı üzerine Bozcaada'daki evinin üst katında üç oğlan çocuğuyla basılmış ve "elle fiili livata" suçuyla yargılanmış, olaydan birkaç ay sonra 1977'de ölmüştür.

Kaynaklar:
http://www.yeniasir.com.tr/a/dizi/siluet/siluet4.htm

http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=r2&haberno=6182

Madde Yazılış Tarihi: 17.06.2008
Yazan: Melih

=================================


2-

Pilavoğlu Bozcaada'ya ciddi zararlar vermis bir insandı. Hala küçük de olsa etkileri sürmektedir Ada'da. Üç kuruşa belki de başka şeyler vaadederek çok büyük araziler almış, bunları belki de müridlerine vermiştir. Ada'da kimi çok büyük yerlerin Pilavoğlu'ndan alındığını biliyoruz.
Memleketimizde her zaman olan ve olacak olan tarikatlerden bir tanesi idi, ticaniler.
Söylem o zamanda aynıydı şimdi de aynı. Bunlara inanan da vardı, korkan da, aman şeriat gelecek, cumhuriyet elden gidiyor, biz kırk kisiyiz(!) birbirimizi biliriz, birlesin canlar falan, hiç değişmemiş değil mi hiçbirşey.
O gün Pilavoğlu, bugun Gülen...
Pilavoğlu Ada'da, Gülen Amerika'da.

Pilavoğlu'nun sonunu getiren olay ise karısının onu 3 küçük erkek çocuğuyla yakalaması idi. Ciddi sapık olan bu adama insanlar nasıl inanıyor, peşinden gidiyor anlamak mümkün değil. Sadece korku ile açıklanabilecek bir durum mu bu?
Tuhaf olan illa ki bu adamların sapık çıkması. Yok çocukla basılırlar yok Fadime'yle basılırlar. Basılmasalar bizim bunlardan kurtulacagimiz da yok zaten.
Bu arada Ada'nın Pilavoğlu'ndan kurtulusundan bahsederken o dönemin kaymakamı "Istemihan Talay"dan bahsetmek gerekir.
Mehmet Kemal Pilavoğlu kişisinin çok fazla sayıda yayını (yaklaşık 175 adet, eee Ada'da kışlar sıkıcı geçer adamcağız n'apsın o dönem elektrik yok, internet yok, dvd yok, lost yok, yazdıkça yazmış) ve Pilavoğlu Kitabevi ve Yayınları adında yayınevi de vardır. Haliyle o kadar yayınım olsa ben de açardım bir yayınevi, mantıklı adammış vesselam...

Madde Yazılış Tarihi: 27.06.2008
Yazan: Plati

Hiç yorum yok:

Blogta Markerly uygulaması vardır.
- Paylaşmak istediğiniz resmin üzerinde durun ve tıklayın.
- Paylaşmak istediğiniz metni belirleyin ve tıklayın.


Related Posts with Thumbnails